Günümüzde mikrocerrahi ekipmanlarının ve tekniklerin gelişimi ile birlikte çok küçük çaplı damarların ve sinirlerin uç uca dikilmesi mümkündür. Bu şekilde vucudumuzdaki damarsal yapıları ilgilendiren girişimler ve tedavilerin yapılması rekonstrüktif mikrocerrahi olarak adlandırılmaktadır. Kaza sonucunda hayati önem taşıyan damar ve sinirlerin onarımı, vücuttan kopan uzuvların tekrar yerine dikilmesi, vücutta kaza, kanser cerrahisi, yanık yada başka sebeplerle belirli bir bölgede oluşan doku kayıplarının yine vücudun başka bir bölgesinden alınan dokunun gerekli olan yere nakil edilmesi mikrocerrahi girişimler ile yapılmaktadır.
Mikrocerrahi girişimler ancak bu alanda çalışmış, gerekli eğitim ve sertifikasyona sahip plastik cerrahi, ortopedik cerrahi ve bir üst ihtisas olan el cerrahisi uzmanları tarafından yapılmaktadır.
Mikrocerrahi işlemler sırasında damarların hassas bir şekilde tutulması, gerekli işlemlerin yapılabilmesi için imal edilmiş çok ince uçlu aletler ve damarları yeterli büyüklükte görebilmek için cerrahi mikroskoplar ya da loop adı verilen gözlükler kullanılmaktadır.
Ortopedik rekonstrüksiyonda mikrocerrahinin kullanıldıği alanlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
EL CERRAHİSİ:
El cerrahi uygulamaları ile temel olarak dirsek altı seviyesindeki üst ekstremite patolojilerinin tedavileri yapılmaktadır
• Tendon tamirleri
• Çeşitli seviyelerde damar ve sinir kesilerinin tamirleri
• Kopan parmakların yerine dikilmesi
• El de oluşan doku kayıplarının serbest ya da pediküllü flepler ile onarımı.
• Çeşitli sebeplerle elde oluşan sinir kesikleri sinir dokusu kayıplarının yine vücudun başka bölgelerinden alınan sinir greftleri ile onarımı
dijital sinir kesisi sonrası nöroma oluşan hasta sinir grefti ile onarımı
• Kol seviyesindeki sinir kesikleri sebebiyle ( örn. Radial sinir ) el fonksiyonlarının kaybında tendon transferleri ile onarım
• El çevresinde ve dirsekte sinir sıkışmasına bağlı tuzak nöropatilerinin gevşetilmesi
• Elde yerleşen kemik ve yumuşak doku tümörlerinin çıkartılmasını takiben oluşan doku ve fonksiyon kayıplarının restorasyonu.
Yukarıdaki yazılı girişimler ile ilgili vaka örneklerine resim galerisinden ulaşabilirsiniz.
BİYOLOJİK KEMİK REKONSTRÜKSİYONU:
İskelet sistemimizin temelini oluşturan kemikler insan vücudunun sınırsız hareket kabiliyetini sağlarlar.
• Geçirilen kazalar, yaralanmalar, kemik kanserlerinin tedavisi sonrasında kemik kayıpları
• Atrofik non-union olarak adlandırılan cerrahi girişimlere ragmen kaynamayan kırıklar
• Kemiğin avasküler nekrozu (osteonekroz) olarak adlandırılan femur başında, el bilekteki lunat ve skafoid kemiklerde oluşan kemiğin beslenmesinin bozulmasına bağlı kemik çürümesi durumlarında
Gerekli olan kemik dokusunun kendisini besleyen damarları ile birlikte vücudun başka bir bölgesinden alınarak hasarlı olan bölgeye yerleştirilmesi ve bu bölgeden geçen damarlar ile yeni kemik dokusunu besleyen damarların mikro cerrahi yöntemler ile birleştirilmesi işlemi biyolojik rekonstrüksiyon olarak adlandırılabilir. Damarları sayesinde beslenen kemik dokusu canlılığını korur ve çevre kemiklere daha hızlı şekilde kaynayarak adapte olur.
Ortopedik onkoloji tarafından kemik tümörü çıkarılması sonrası tümör dokusu yerine karşı taraftandamarlı fibula nakli.
SERBEST VE PEDİKÜLLÜ FLEP CERRAHİSİ:
Serbest flep cerrahisi rekonstrüktüf mikrocerrahinin temel kullanım alanı olarak değerlendirilebilir.
• Kas iskelet sisteminde oluşan gerek kemik gerekse yumuşak doku tümörlerinin çıkarılması sonucu oluşan geniş doku kayıpları
• Kazalar, yaralanmalar sonrası oluşan doku kayıpları
• Koma, yoğun bakım tedavisi sebebiyle sürekli yatakta kalan hastalarda oluşan iyileşmeyen yatak yaraları
• Diyabetik hastalarda oluşan yaraların bir kısmı
Vücudun başka bölgelerinden kendisini besleyen damarları ile birlikte alınan kompozit( birden fazla farklı dokuyu içeren:kas+deri, kas+kemik) yada tek bir dokunun( kas, deri, kemik )nakli ile örtülme işlemidir. Vucuttan alınan doku eğer örtüm sağlanacak bölgenin yakınında ise ve dokuyu besleyen damarları kesmeden transfer işlemi yapılabiliyorsa pediküllü flep eğer alınacak doku örtüm bölgesine uzuk bir yerden getiriliyor ie dokuyu besleyen kan damarları kesilerek örtüm yapılan yerdeki damarlara dikilme işlemine ise serbest flep adı verilir.
ayak tabanından sinovial sarkom çıkarılması sonrası oluşan boşluğun koldan alınan damarlı cilt dokusu ile örtülmesi
PERFORATÖR FLEP CERRAHİSİ:
serbest flep cerrahisi alanında yapılan çalışmalar vucudu örten cilt tabakasının kan dolaşımının belirli bölgelere ayrıldığını ve her bölgenin derin damarlardan çıkan dallar ile beslendiğini göstermiştir. derin damarlardan çıkan bu dallar yukarıya doğru dokuları (kas,fasya, yağ tabakası) delerek cilt tabakasına ulaştığı için perforatör(delici) dal olarak adlandırılmış ve bu dallar kullanılarak yapılan fleplere perforatör flep adı verilmiştir. cerrahi teknik olarak ilk önce cildi besleyen perforatör dal el dopleri yardımıyla işaretlenir. Takiben bu damarın beslediği cilt çevre dokudan ayrılarak örtüm yapılması gereken bölgeye taşınır. mikrocerrahi anastomoz gerektirmemesine rağmen flep kaldırılması esnasında çok dikkatli olunmalı ve damara zarar verilmemelidir.
,
aşil tendon tamiri sonrası oluşan iyileşmeyen cilt yarasının perforatör flep ile örtülmesi.